Ülke

Almanya’da sınır dışı kararları artıyor

Muhalefetteki Sol Parti’nin federal hükümete yönelttiği bir soru önergesine verilen cevaba göre, Almanya’da 2024’ün ilk yarısında, 4 bin 321 kişi hakkında ülkeyi terketmesi yönünde karar verildi. Bunlar arasında en büyük grupları Arnavutlar, Gürcüler, Türkler, Moldovalılar ve Cezayirliler oluşturuyor.

Almanya’ya gelen düzensiz göçmenler arasında Türklerin sayısı giderek artarken iltica başvurularının kabul oranıysa 2023 sonu itibarı ile yüzde 1,1’e kadar düştü. 2023’te karara bağlanan 24 bin 131 sığınma başvurusuna verilen ortalama kabul oranı da yüzde 13 oldu. Bu da çok sayıda sığınmacının geri gönderilmesi yönünde karar çıkması anlamına geliyor.

2023 yılında hakkında Almanya’dan sınır dışı kararı verilen kişi sayısı 8 bin 19 olarak açıklanırken bu sayı 2020 ile 2022 yılları arasında 7 bin 81 ile 8 bin 257 arasında değişti.


Almanya’daki sığınma başvurularından sorumlu kurum Federal Göç ve Mülteci Dairesi’nin başkent Berlin’deki merkeziFotoğraf: Sebastian Gollnow/dpa/picture alliance

Her bildirim yapılan yurt dışı edilmiyor

Almanya’da bir yabancının sınır dışı edilmesi oldukça zorlu bir sürecin ardından gerçekleşebiliyor. Bir yabancı ancak kamusal düzeni ve güvenliği tehdit ediyor, demokratik anayasal düzen için tehlike teşkil ediyor ya da Almanya Cumhuriyeti’nin başka önemli çıkarları için tehdit arzediyorsa yurt dışı edilebiliyor.

Yurt dışı edilmede her dosya kendi başına bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Burada dikkat edilen kritlerler arasında, söz konusu kişinin ne kadar süredir Almanya’da yaşadığı ve Almanya’da aile üyelerinin bulunup bulunmadığı da bulunuyor. Bir kişinin sınır dışı edilmesi uygulamada veya hukuki açıdan mümkün değilse geçici ve sınırlı ikamet alabiliyor.

Almanya’dan yurt dışı belirli koşullarda yapılabildiğinden ülkede bulunan ve ülkeyi terketmesi yönünde bildirim yapılmış çok sayıda yabancı bulunuyor. Bunlar arasında iltica talebinde bulunmuş ve başvurusu reddilmiş kişiler de yer alıyor.

Bir yabancının suç işlemiş olması veya mahkum edilmesi de yurt dışı edilmesi için yeterli sebep değil. Ancak barışa ve insanlığa karşı suç işlemişse, savaş suçuna karışmış ya da terör saldırısı veya ona eşdeğer ağır bir suç işlemiş veya onun için propaganda yapmışsa ülkeden gönderilmesi mümkün.

Almanya’da Haziran ayında Mannheim kentinde bir Afgan mültecinin bir genç polisi, Ağustos ayında da bir Suriyeli sığınmacının Solingen’deki kent festivalinde üç kişiyi bıçaklaması ve saldırıların radikal İslamcı saldırılar olduğunun ortaya çıkması sonrasında, federal hükümet üzerinde sınır dışıların kolaylaştırılması için baskılar arttı.


Aşırı sağcı AfD, göç karşıtı ırkçı ve popülist sloganlarla girdiği seçimlerin tamamından güçlenerek çıkmayı başardıFotoğraf: Revierfoto/dpa/picture alliance

Düzensiz göç AfD’yi güçlendiriyor

1 Eylül’de düzenlenen Thüringen ve Saksonya eyalet seçimlerinde düzensiz göçü ve iç güvenliği siyasete malzeme yapan aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin, Thüringen’de birinci, Saksonya’da da ikinci güç olması üzerine konu ülke gündeminin baş maddelerinden biri oldu.

Federal İçişleri Bakanlığı’nın sorumlu Adalet Bakanlığı ile birlikte hazırladığı yeni bir güvenlik paketi terör suçu işleyen ve tehdidi oluşturanların da daha çabuk yurt dışı edilmesini öngörüyor.

Sınır dışılara ilişkin aktüel sayıların ortaya çıkmasını sağlayan önergeyi veren Sol Parti’li vekil Clara Bünger, son yıllarda yabancıların hızla sınır dışı edilmesi yönünde düzenlemelerin sertleştirildiğini hatırlatıyor ve hükümetin tutumunu eleştiriyor.

Almanya Yabancılar Merkezi Kayıt dairesinin verilerine göre, ülkede 30 Haziran itibarı ile Almanya’yı terketmesi yönünde hakkında karar bulunan 330 bin kişi kayıtlıydı. Ancak kimi ülkeden ayrılan, kimi de sınır dışı edilen bu kişilerden tahminen sadece 35 binin halen Almanya’da kaldığından yola çıkılıyor.


Almanya’da sığınma talebinde bulunmuş kişilerin başvurusu rededdilse bile, Almanya Anayasası ve uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınmış “bireysel iltica hakkı” nedeniyle sınır dışı yapılması oldukça güç Fotoğraf: Patrick Pleul/dpa/picture alliance

Almanya, Avrupa’ya gelen göçmenlerin en çok sığınma başvurusu yaptığı ülke. Sosyal devlet olması, sığınmacılara yapılan maddi yardımların yüksekliği ve göçmen nüfusun fazlalığı nedeniye çoğu kişinin aile veya akraba bağları da bulunması her yıl yüz binlerce sığınmacıyı Almanya’ya çekiyor.

Son on yıldır aralıksız en fazla sığınmacı Suriye’den geliyor. Uzun süre onları krizlerin damgasını vurduğu Afganistan’dan gelenler izlediyse 2023’te Türkler ikinci, Afganlar üçüncü oldu.

Almanya’da göçmenlerin barınma ve ikamet gibi temel ihtiyaçlarından sorumlu yerel yönetimler uzun süredir kapasitelerinin sınırlarına dayandıklarını vurgulayarak düzensiz göçle müvcadelede federal hükümetten sert adımlar talep ediyor. Dokuz yıldır Avusturya sınırında Alman Federal Polisi kontroller yapıyor. Bir yıl önce doğu komşuları ile kara sınırlarında da kısmi seyyar kontroller başladı.

Son olarak 16 Eylül Pazartesigününden itibaren Hollanda, Belçika, Fransa, Lüksemburg ve Danimarka kara sınırlarında da kontollere başlandı. Mart ayına kadar sürecek bu kısmi kontrollerle birlikte 9 ülke ile kara sınırında kontroller yapılıyor. Bild am Sonntag gazetesinin haberine göre, 16-20 Eylül tarihlerinde Almanya’ya izin belgesi olmayan 898 kişi girerken tespit edildi.

dpa / ETO,ET

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu